IPI ve partner kuruluşlardan çağrı: Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskılara karşı harekete geçilmeli

T24 Haber Merkezi 

IPI ve partner kuruluşlar, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik olarak yaptığı açıklamada; keyfi tutuklamalar, gözaltılar, adli kontrol tedbirleri ve hapis cezalarının bağımsız medya ve temel insan hakları için tehdit oluşturduğu vurgulayarak “Türkiye, uluslararası standartlara ve kendi anayasasında yer alan koruyucu hükümlere uygun hareket etmelidir” ifadelerini kullandı. 

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve partner kuruluşlar, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik artan baskılara karşı harekete geçilmesi için çağrı yaptı.

IPI ve partneri olan basın özgürlüğü, ifade hürriyeti, insan hakları, basın meslek ve haber kuruluşlarının Türkiye’de gazetecilere yönelik hak ihlallerinden endişe duyduğu vurgulanan açıkalamada, “Türkiye, demokrasi ve insan haklarının yanı sıra, ifade ve basın özgürlüğünün korunmasına ilişkin uluslararası standartlara ve kendi anayasasında yer alan koruyucu hükümlere uygun hareket etmelidir” denildi.

2025 yılının Ocak ayında en az dokuz gazetecinin tutuklandığı, altı gazeteciye hapis cezası verildiği, beş gazetecinin gözaltına alındığı, 23 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldığı ve bir gazetecinin polis müdahalesiyle karşılaştığına dikkat çekilen açıklamada, son bir ayda kaydedilen basın özgürlüğü ihlallerindeki endişe verici artışın kronolojisi de paylaşıldı.

IPI, baskılarla gözaltı ve tutuklama kararlarını şu ifadelerle anlattı: 

• 2 Ocak’ta yetkililer, gazeteci Aslıhan Gençay hakkında Hatay’daki yolsuzluklarla ilgili haberlerinden dolayı soruşturma  başlattı. Haberine erişim engeli getirilerek, dezenformasyon yasası da dahil olmak üzere birçok suçlama yöneltildi—bu durum araştırmacı gazeteciliği bastırma girişimi olarak görülüyor.

• 7 Ocak’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobani davasının son duruşmasını takip eden 21 gazeteci hakkında soruşturma başlattı. Gazeteciler, izinsiz fotoğraf çektiği iddiasıyla para cezasıyla karşı karşıya—bu durum rutin dava haberlerinin suç unsuru haline getirilmesi anlamına geliyor.

• 17 Ocak’ta evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan altı gazeteci – Reyhan Hacıoğlu, Necla Demir, Rahime Karvar, Vedat Örüç, Velat Ekin ve Ahmet Güneş avukatlarına erişim de dahil olmak üzere temel yasal haklarından mahrum bırakıldılar ve 20 Ocak’ta ifadeleri alınmadan tutuklandılar.  Yetkililerin tutuklama gerekçesi ise gazetecilerin meşru gazetecilik faaliyetleri oldu. (Ahmet Güneş 4 Şubat’ta tahliye edildi)

• 21 Ocak’ta Rudaw TV muhabiri Rawin Sterk Yıldız, İstanbul Beyoğlu’nda bir gözaltı işlemini belgelerken gazeteci olduğunu açıkça belirtmesine rağmen  polis müdahalesiyle karşılaştı. 

• 23 Ocak’ta beş gazeteci Yakup Çetin, Ahmet Memiş, Cemal Azmi Kalyoncu, Ünal Tanık, Yetkin Yıldız, Gökçe Fırat Çulhaoğlu “terörle” ilgili yeniden yargılandıkları davada, somut deliller olmamasına rağmen, 2 yıldan 6 yıla kadar ağır hapis cezalarına çarptırıldı.

• 24 Ocak’ta gazeteci Eylem Babayiğit’in mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklanması “örgüt üyeliği” suçlamasının keyfi kullanımını bir kez daha gözler önüne serdi.

• 28 Ocak’ta bir bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin kaydını yayınladıkları gerekçesiyle gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gözaltına alınması kamuyu ilgilendiren haberlere getirilen kısıtlamalar konusunda endişe yarattı. Mahkeme, Seda Selek ve Serhan Asker’i adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. 

• 28 Ocak’ta T24 yazarı Şirin Payzın hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle “terör propagandası” iddiasıyla soruşturma başlatılması, çevrimiçi paylaşımların suç unsuru sayılmasının endişe verici bir şekilde arttığını gösteriyor.

• 28 Ocak’ta JINNEWS’in eski haber müdürü gazeteci Safiye Alagaş terör suçlamalarıyla yargılandığı  davada  6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Alagaş daha önce bir yıl tutuklu yargılanmıştı. Şu anda temyiz sürecini tutuksuz bekliyor.

• 29 Ocak’ta Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Program Koordinatörü Kürşad Oğuz ve gazeteci Barış Pehlivan, bir bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin kaydını yayınladıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Pehlivan ve Oğuz adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Toktaş kaçma şüphesi ve delilleri karartma ihtimali gerekçe gösterilerek 30 Ocak’ta tutuklandı. Bu durum, keyfi tutuklama kriterlerinin endişe verici kullanımını gözler önüne serdi.

(Liste temsili bir liste olup geçtiğimiz ayın tüm basın özgürlüğü ihlallerini yansıtmamaktadır)

 


Yakın bir gelecekte organları yazıcılarda ‘basabileceğiz’ – Doku mühendisi Ece Öztürk anlatıyor


Günün öne çıkan haberleri

TIKLAYIN | Hakan Fidan: Bahçeli ülkenin menfaati için siyasi bir risk aldı; savaştaki askerin ortaya koyduğu fedakarlıkla eş değer!

TIKLAYIN | Bakırhan, Erdoğan’a seslendi: Öcalan çağrı yapacak ama silah bırakanlar ne yapacak, nereye gidecek, ailesine kavuşacak mı?

TIKLAYIN | Prof. Dr. Naci Görür, deprem riski bakımından Türkiye’nin en güvenli ilini açıkladı

TIKLAYIN | Araştırma: Türkiye hangi ülkeyi en büyük tehdit olarak görüyor?

TIKLAYIN | Son ankette CHP birinci parti çıktı; “Erdoğan, Yavaş ve İmamoğlu ile erken Cumhurbaşkanlığı seçimi” sorusunda çarpıcı sonuçlar

TIKLAYIN |  Dünyanın en yaşlı kadını 122 yaşında hayatını kaybetti

 

 

Related Posts

Kırıkkale’de uyuşturucu operasyonunda 5 gözaltı

Kırıkkale’de jandarma ekiplerince merkez ve Keskin ilçesinde düzenlenen operasyonda 1079 kök kenevir, 200 gram kubar esrar ve 1 ruhsatsız av tüfeği ele geçirildi, 5 şüpheli gözaltına alındı.

Zeytinyağı markaları ifşa edildi: Sahte olduğu bu işaretten anlaşılıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, gerçekleştirdiği denetimlerin ardından sahtecilik yaptığı belirlenen zeytinyağı markalarını kamuoyuna açıkladı. Bakanlığın yayımladığı son listede, taklit ve tağşiş yoluyla üretilmiş zeytinyağı satan firmalar yer aldı. Halk sağlığını tehlikeye atan bu markaların teşhir edilmesiyle birlikte, sahte zeytinyağını ayırt etmenin yolları da yeniden gündeme geldi.

İstanbul’da baba cinayeti: Oğlu kanlı eşyaları çöpe attı, anne evi temizledi

İstanbul Eyüpsultan’da tartışma sırasında Recep Kütükçü’yü bıçaklayarak öldürdükleri iddia edilen anne ve iki oğlu gözaltına alındı. Polisin yaptığı detaylı çalışmada ise olay sonrası şüphelilerin evdeki bazı eşyaları çöpe attıkları güvenlik kameralarına yansıdı.

Artık haftada 4 gün çalışacaklar! Uygulama başladı bile

Polonya’da haftalık 4 gün çalışma sistemi için hareket geçildi. Ülkede uygulamaya pilot olarak başladı.

‘Sadece Türkiye’nin değil, insanlık tarihinin kara lekesi’

Madımak Katliamı’nın 32’inci yıl dönümünde Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen mitingin tertip komitesi sözcüsü Özgür Doğan, ”Dönemin siyasi iktidarının sessizliğiyle gölgelenmiş bu katliam, sadece Türkiye’nin değil, insanlık tarihinin kara lekesi; bu coğrafyada farklı olana, inanca, düşünceye ,aydınlığa ve insanlığa karşı işlenmiş bir insanlık suçudur” dedi.

Odunlukta çıkan yangın araçları küle çevirdi

Bursa’da odunlukta çıkan yangın, park halindeki elektrikli bisiklet ve kamyonete sıçradı. Yangın, sebebiyle araçlar kullanılamaz hale geldi.