Gazeteci Tolga Şardan’ın “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısı sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen başlattığı soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından gazetecilere yönelik baskı artıyor.
İki günde altı gazeteciye açılan söz konusu soruşturmaların, Ekim 2022’de yürürlüğe giren ve kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen Dezenformasyon Yasası’nın düzenlediği 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesindeki ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlaması ile yapıldığı öğrenildi.
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın soruşturması da bu madde üzerinden gerçekleşmişti. Aynı yasa maddesi, sosyal medya üzerinden sığınmacılara ilişkin paylaşım yapan hesapların yöneticileri için de uygulandı ve bu yöneticilerden bazıları gözaltına alındı, bazıları ise tutuklandı.
(Hüseyin Ersöz)
‘HİZAYA GETİRME ARACI’
Söz konusu maddenin basına karşı bir sopa olarak kullanıldığını ve ifade özgürlüğü açısından tehdit oluşturduğunu belirten avukat Hüseyin Ersöz, “2020’de Barış Pehlivan tutuklandığında da ‘3-5 ay yatsın, aklı başına gelir’ denmişti. Bu tutuklamalar muhalif gazeteciler ve basın mensuplarını ‘hizaya getirmenin’ bir aracı olarak görülüyor. Cezaevine girilmeyecek bir suçtan dolayı tutuklama kararı vermek yargısız infazdır” diye konuştu.
Kaçma ve delil karartma ihtimali olmayan gazetecileri tutuklamanın ifade hürriyeti ve özgürlük hakkı ihlali olduğunu aktaran Ersöz “Vatandaşların özgürlüklerini korumayan yargı kurumu, demokrasi ve hukuk devletinin güvencesi olma vasfını da kaybedecektir” dedi.
TCK 217/A NEDİR?
“Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”
AYM 8 KASIM’DA GÖRÜŞECEK
Anayasa Mahkemesi (AYM), tartışmalı “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçuna hapis öngören düzenlemenin iptal istemini 8 Kasım’da görüşecek. CHP, “sansür yasası” olarak da bilinen yasal düzenlemeyi iptal istemiyle AYM’ye taşımıştı. AYM, başvuruyu 8 Kasım’daki genel kurul gündemine aldı. Söz konusu düzenlemeyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu getirilmiş, bu suçu işleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülmüştü.